Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 06 Kasım 2024 tarihli kararına göre kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece alınan rapora itiraz edilmemiş olması, itiraz üzerine verilen kararın ihalenin feshi aşamasında incelenemeyeceği anlamına gelmez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09 Ekim 2024 tarihli kararına göre yükleniciye inşaatı yasal hâle getirip iskân ruhsatı alması için birden fazla kez süre tanınsa bile yeniden süre verilmesi arsa sahibinin mağduriyetine yol açmayacaktır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 15 Ekim 2024 tarihli kararına göre alacaklının takibe devam iradesi göstermesi halinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi, şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 14 Ekim 2024 tarihli kararına göre İİK 94/2 hükmüne dayalı istemden sonra İİK 89 hükmüne göre istenebilecek tazminatı, İİK 94/2 davasında terditli talep etmesinde davacının hukuki yararı yoktur.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 02 Temmuz 2024 tarihli kararına göre davalı borçlunun davacı alacaklının alacağına göre zaten önceliği bulunan ipotek borcunu kapatmayı amaçladığından alacaklılarına zarar verme kastı bulunmamaktadır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 04 Kasım 2024 tarihli kararına göre işe başlatılmadığı sabit işçi yönünden boşta geçen süre alacağı için icra inkar tazminatı verilebilir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 03 Ekim 2024 tarihli kararına göre tescilli iş makinesi, fiilî olarak haczedilmiş ancak sicil kaydına haciz şerhi konulmamışsa bu haciz iyiniyetli üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09 Ekim 2024 tarihli kararına göre tasarrufun iptali davasının bedele dönüşmesi hâlinde de mahkemenin nakden tazmine karar verilebilmesi için genel dava şartlarıyla özel dava şartlarını incelemesi gerekir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 14 Ekim 2024 tarihli kararına göre takibin durdurulması isteminin kabul edilmiş olması borçlu tarafından yapılan ödemeyi hükümsüz kılmaz.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 18 Nisan 2024 tarihli kararına göre davacı vekilinin UETS adresi olsa bile mahkemece fiziki tebligat yapılması halinde yapılan tebligat yok hükmünde olmayıp, usulsüz tebligat hükmündedir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 18 Eylül 2024 tarihli kararına göre ödeme emrine itiraz alacaklı veya vekiline tebliğ edilmemişse sair suretlerle itirazdan haberdar olunduğu ileri sürülse dahi hak düşürücü süre işlemeye başlamaz.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 09 Eylül 2024 tarihli kararına göre takas ileri sürülen alacak, idari yargıda değerlendirileceğinden takas itirazına ilişkin değerlendirme yapılmadığından icra inkar tazminatı hükmedilemez.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 05 Nisan 2022 tarihli kararına göre muvazaaya dayalı iptal davası, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı davayı bekletici sorun yapmalıdır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 15 Şubat 2024 tarihli kararına göre tasarrufun iptaline ilişkin olarak verilen ihtiyati hacizle ilgili şikayet, haczin infaz edildiği icra müdürlüğünün bağlı olduğu İcra Mahkemesince değerlendirilmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23 Ekim 2024 tarihli kararına göre icra inkâr tazminatının hesaplanmasında esas alınacak, davaya konu edilen asıl alacak tutarı temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğundan temyiz yoluna gidilemez.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 16 Mayıs 2024 tarihli kararına göre asile yapılan tebligat yok hükmünde olduğundan borçlu vekilinin satış ilanını UYAP evrak işlem kütüğünden okuduğundan bahisle haberdar olunduğunun kabulü mümkün değildir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16 Eylül 2024 tarihli kararına göre itirazın iptali davasında zorunlu arabuluculuğa başvurulmuşsa davadaki bir yıllık hak düşürücü süre arabuluculuk anlaşamama tutanağının imza tarihinden itibaren başlamaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18 Eylül 2024 tarihli kararına göre somut olayda tacir olan davacı, protokol ve senetleri haciz sırasında manevi baskı altında imzaladığından korkutmanın koşulları oluşmuştur.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 30 Nisan 2024 tarihli kararına göre somut olayda, kiracı ödemekle yükümlü olduğu yan giderleri ödemediği için temerrüt olgusu gerçekleşmiştir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 24 Nisan 2024 tarihli kararına göre satış giderlerinin icra dosyasına bildirilmemesi veya icra müdürlüğünce bu alacak kalemlerinin borca dahil edilmesinin sağlanamaması borçlunun sorumluluğunda değildir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 25 Haziran 2024 tarihli kararına göre satış masraflarının peşin yatırılmasına ilişkin düzenlemenin sadece hacizli malları kapsadığı, ipotekli taşınmazlara ilişkin olmadığı görülmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02 Ekim 2024 tarihli kararına göre borçlunun alacaklılara daha kısa zamanda ve daha fazla miktarda ödeme yapma imkânı varken, alacaklıların aleyhine bir ödeme planının tasdiki uygun değildir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 12 Haziran 2024 tarihli kararına göre menkulleri başka bir icra dosyasından ihale ile aldığını iddia eden üçüncü kişinin istihkak iddiası dinlenebilir niteliktedir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 24 Nisan 2024 tarihli kararına göre cebri icra hukukuna ilişkin işlemlerde MÖHUK 47 hükmü uyarınca Türk mahkemelerinin ve icra iflas organlarının yetkisi milletlerarası yetki sözleşmeleri ile kaldırılamaz.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 13 Haziran 2024 tarihli kararına göre HMK 17 hükmünde düzenlenen yetki, kesin yetki niteliğinde olup alacaklı tarafından sözleşmede belirlenen yerde takip başlatılması zorunludur.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 19 Eylül 2024 tarihli kararına göre eksik ve kusurlu işler bedelinin hükme en yakın tarihteki piyasa rayiçleri esas alınarak tespit ettirilmesi gerekir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 16 Mayıs 2024 tarihli kararına göre tasarrufun iptali davasına konu menkul üçüncü kişi tarafından rızaen elden çıkarılmışsa üçüncü kişi borçlu olarak yorumlanarak İİK 24 hükmü uygulanabilir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 26 Mart 2024 tarihli kararına göre İİK 150/ı hükmü gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılabilmesi kat ihtarının tebliğine bağlı olup bu husus takip şartıdır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20 Mart 2024 tarihli kararına göre hukuken var olmayan bir haczin varlığı nedeniyle haczin kalkması gerekeceğinden alacaklının tasarrufun iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 20 Mart 2024 tarihli kararına göre dava hakkının yeni malike temlik edilmesi halinde yeni malikin davayı tahliye açısından takip etme hakkı bulunmaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 27 Şubat 2024 tarihli kararına göre borcun kabul edilerek hacze muvafakat edilmesi, takibin kesinleşmesi ile aynı anda olduğundan bir diğer ifade ile takibin kesinleşmesinden sonra olmadığından geçersizdir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 21 Şubat 2024 tarihli kararına göre bononun düzenleyen kısmında kaşesi bulunan şirketin sorumlu olabilmesi için düzenleyenin imzasının bulunması yeterli olup imzanın şirket kaşesi üzerine atılması gerekmez.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 20 Mart 2024 tarihli kararına göre ödeme emrine süresinde yapılan itirazda zamanaşımı def’i ileri sürülmüşse itirazın iptali davasında tekrar ileri sürülmese bile zamanaşımı def'i dikkate alınmalıdır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 26 Haziran 2024 tarihli kararına göre itirazın iptaline ilişkin hükmün Bölge Adliye Mahkemesince alacaklı istinafı üzerine kaldırılmış olması icra takibini durdurmaz.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 02 Temmuz 2024 tarihli kararına göre yüklenicinin feshin geçersizliğinin tespiti veya feshin haksız olduğunun tespiti şeklinde dava açması mümkün değildir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 25 Haziran 2024 tarihli kararına göre İİK 89/4 hükmüne dayalı olarak açılan tazminat davası, icra mahkemesince genel hükümlere göre görüleceğinden, Hukuk Muhakemeleri Ka
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10 Temmuz 2024 tarihli kararına göre ek tasfiye davasının açılmasında davalı iflas dairesinin kusurunun tespit edilememiş olması nedeniyle davalı iflas dairesi yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 05 Haziran 2024 tarihli kararına göre Türk parasıyla ipotek yapılıp ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takibe geçildiğinde alacağın muayyenliği ilkesine göre ana paranın tür ve miktarı değiştirilemez.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 01 Temmuz 2024 tarihli kararına göre kayıt kabul davasında yasada yazılı on beş günlük süre geçtikten sonra ıslahın yapılması mümkün değildir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 20 Mart 2024 tarihli kararına göre döviz cinsinden belirlenen kira bedeli usulünce Türk parası olarak yeniden belirlenmelidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 26 Haziran 2024 tarihli kararına göre somut olayda müşterek ve müteselsil kefil, icra emrinde borçlu olarak yer alamayacağı gibi tapu sicilindeki ilgili de değildir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10 Temmuz 2024 tarihli kararına göre kiralananın kullanılmaya devam edilip edilmediği, bu süre içerisinde kiranın ödenmesinin gerekip gerekmediği gibi hususlar genel mahkemede yargılamayı gerektirir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 13 Haziran 2024 tarihli kararına göre borçlunun alacaklı olduğu ve takibi için yetki belgesi verilen dosyalar üzerinde alacaklının muvafakatının aranıp aranmayacağı araştırılmalıdır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 11 Haziran 2024 tarihli kararına göre haczedilmezlik şikayetinde mahcuzun değerinin ve borçlunun hale münasip alabileceği meskenin değerinin haciz tarihi itibariyle yapılması zorunluluktur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06 Haziran 2024 tarihli kararına göre teminat alacakları için ilâmsız takip yapılabileceğinden bu husus kamu düzenine ilişkin olmayıp Bölge Adliye Mahkemesince resen takibin iptaline karar verilemez.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 13 Haziran 2024 tarihli kararına göre belirsiz alacak davasının şartlarını taşımayan davadaki talep artırımı dilekçesi, taleple bağlılık ilkesi gereği ıslah dilekçesi olarak dikkate alınamaz.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 26 Haziran 2024 tarihli kararına göre haciz uygulandığı tarihte taşınmaz borçlu adına kayıtlı olduğundan taşınmaz üzerine satış vaadi şerhinin olması haczin konulmasına engel değildir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23 Mayıs 2024 tarihli kararına göre yabancı para alacağı takibinde, vade veya fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının gösterilmemesi dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine neden olur.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 12 Haziran 2024 tarihli kararına göre kesin rehin açığı belgesi sonrasında talebe rağmen icra müdürlüğünün dosya hesabını yapmaması süresiz şikayete tabidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 04 Haziran 2024 tarihli kararına göre elektronik tebligat yapılması gerekirken fiziki olarak tebligat yapılmışsa muhatabın öğrenme tarihini belirtmesi hukukî sonuç doğurmaz.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 26 Haziran 2024 tarihli kararına göre ilamdan kaynaklı alacakların adi yazılı alacağın temlik sözleşmesi ile devralınarak ancak ilamsız takip yoluyla takip yapılabilir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 12 Haziran 2024 tarihli kararına göre takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının bir yıl vadeli mevduata ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faiz talep edebilir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 03 Haziran 2024 tarihli kararına göre tebligat usulsüz ise borçlu veya vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede yanlışlıkla gecikmiş itiraz ibaresini kullanmış olması önemsizdir.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 29 Nisan 2024 tarihli kararına göre ecrimisile ilişkin icra takibinde itirazın iptali isteği tamamen ıslahla ecrimisil alacağı davasına dönüştürülebilir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 19 Mart 2024 tarihli kararına göre meskeniyet şikayetinde borçlunun kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kimler olduğu ve bunlar adına kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 08 Şubat 2024 tarihli kararına göre adi ortaklığın yaptığı iş nedeniyle üçüncü kişi nezdindeki ya da başka bir takip dosyasındaki alacaklarına doğrudan müzekkere ile haciz konulamaz.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 24 Ocak 2024 tarihli kararına göre yüklenicinin hakettiği iş bedelinin tespiti için iş bedelinin fiziki oran yöntemi ile tespit edilip yapılan ödemelerin mahsubu ile sonuca gidilmesi gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22 Mayıs 2024 tarihli kararına göre ödeme emrinde dövizin Türk Lirası karşılığının gösterilmemesinin kamu düzeniyle ilgisi bulunmaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 28 Mayıs 2024 tarihli kararına göre adresin sanal ofis adresi olduğu iddiası, tüzel kişilere uygulanacak tebligat usulüne ilişkin hükümler çerçevesinde sonuç doğurmaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06 Haziran 2024 tarihli kararına göre icra takibine süresinden sonra itiraz etmek borcun kabul edildiği anlamına gelmemektedir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 22 Şubat 2024 tarihli kararına göre alacaklıların talep tarihinden sonra, borçlunun elektronik tebliğ adresini aktif hale getirmesinden doğacak sorumluluğun borçluya ait olacağının kabulü gerekir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 16 Ocak 2024 tarihli kararına göre inşaatın yüklenici tarafından tamamlandığının kabul edilmesi fiili karine niteliğindedir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 09 Mayıs 2024 tarihli kararına göre lehtar tarafından kaşe basılıp imzalanmak suretiyle yapılan ciro beyaz ciro olup bu devir alacağın temliki niteliği taşımamaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 29 Haziran 2024 tarihli kararına göre muristen intikal eden taşınmazlar üzerinde haciz tarihinde borçlunun hissesi bulunmadığından kendisine ait hisse varmış gibi haciz konulması hatalı olmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22 Mayıs 2024 tarihli kararına göre usulsüz tebligatlar nedeniyle kıymet takdirine itiraz hakkını kullanamayan borçlu kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edebilir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 05 Mart 2024 tarihli kararına göre araçların önceden gayri resmi alınmış olması, araç alım satımlarındaki genel uygulama olması nedeniyle borçlunun mali durumunun bilindiği anlamına gelmez.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 01 Temmuz 2024 tarihli kararına göre ihaleye konu taşınmaz tapu kaydında lehine aile konutu şerhi bulunan şikayetçiye satış ilanının tebliğ edilmemesi ihalenin feshi sebebidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 10 Haziran 2024 tarihli kararına göre 7343 sayılı Kanunun geçiş düzenlemesinde satış avansının eksik olması halinde tamamlanmasına için muhtıra çıkarılmasına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08 Mayıs 2024 tarihli kararına göre ihalenin feshini talep edebilecek ilgililer dışında kalan şikâyetçi üçüncü kişinin ihalenin feshi talebi ihale bedeli üzerinden nispi harca ve teminata tabidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 17 Nisan 2024 tarihli kararına göre meskeniyet iddiasında borçlu haricindeki kişilere yorum yolu ile dava açma hakkı tanınması mümkün değildir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 16 Nisan 2024 tarihli kararına göre örnek no 2 icra emrinde alacak faiziyle istenmişse de örnek no 4-5 icra emrinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla istendiğinden mükerrer talep bulunmamaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 22 Şubat 2024 tarihli kararına göre borçlu şirket ile üçüncü kişi arasında imzalanan tebligat adresi sözleşmesi yasal mevzuat hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 28 Mart 2024 tarihli kararına göre alacaklının banka veya bu koşullarda kredi kullandıran finans kurumu olması şartı ile 150/ı koşullarında takip yapabileceğinin kabulü gerekir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 17 Ocak 2024 tarihli kararına göre gabin nedeniyle aşırı oranların kısmen iptali ile ücret normal oranlara indirildiğinden bu alacak için icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24 Nisan 2024 tarihli kararına göre çekin ödeme amacı dışında örneğin bir borç için rehin olarak verildiğini ileri süren borçlu, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 12 Mart 2024 tarihli kararına göre harca esas değer olarak gösterilen Türk Lirası, alacağın Türk Lirası olarak talep edildiği sonucunu doğurmaz.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 28 Mart 2024 tarihli kararına göre bedeli teminattır veya bedeli rehindir ibarelerini içermeyen ve tahsil maksadıyla temlik edildiğine de dair kayıt düşülmediyse asıl olan temlik cirosudur.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 12 Eylül 2023 tarihli kararına göre genel mahkemelerde açılan uyarlama davası, dar yetkili icra mahkemesi açısından bekletici sorun yapılamaz.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 17 Ocak 2024 tarihli kararına göre KEP adresi tebligat adresi olmadığından UETS adresi de aktif olmayan borçluya posta yoluyla tebligat gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07 Şubat 2024 tarihli kararına göre alacağın temliki hükümleri gereğince harici satış sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması yeterli görülerek satışın geçerli kabul edilmesi gerekir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 28 Mart 2024 tarihli kararına göre takibin iptali istemine yönelik şikayet hakkında verilen kararın istinafı üzerine verilecek karar beklenmeden ihale yapılamaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17 Nisan 2024 tarihli kararına göre hükmedilen vekâlet ücretinin iflâs masasından tahsil edilmesi durumu söz konusu olduğundan iflâs masası karara karşı kanun yollarına başvurabilir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 28 Mart 2024 tarihli kararına göre şikayet dilekçesinde tebliğ usulsüzlüğünün gerekçesini bildirmeyen şikayetçinin ilk kez istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü iddia resen nazara alınamaz.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 06 Mart 2024 tarihli kararına göre senedin bedelinde tahrifat olduğu iddiası, İİK 169 hükmü uyarınca borca itiraz niteliğindedir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 06 Şubat 2024 tarihli kararına göre perdenin kaldırılmasında şirket borcundan ortaklar sorumluyken organik bağ uygulamasında tasarrufun iptali veya istihkak gibi farklı sonuçlara varılmaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 14 Şubat 2024 tarihli kararına göre kambiyo hukuku gereği takip hakkı hususu icra mahkemelerinde İİK 170/a maddesine göre süresinde yapılan itiraz ve şikayetlerde dikkate alınır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17 Nisan 2024 tarihli kararına göre keşide tarihinde tahrifat yapıldığı iddiası, keşideci tarafından ileri sürülmese dahi borçlu ciranta tarafından alacaklı hamile karşı ileri sürülebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17 Nisan 2024 tarihli kararına göre İİK 168/3 hükmüne dayalı kambiyo vasfına dayalı şikayette imzaların istiklali ilkesi uygulanmaz.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 06 Kasım 2023 tarihli kararına göre tasarrufun iptali davasında usulüne göre verilen kesin süre içerisinde keşif ücreti yatırılmadığı için ispatlanamayan davanın reddi gerekir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 13 Şubat 2024 tarihli kararına göre borçluların murisi tarafından subjektif bir irade açıklaması sonucu tesis edilen ipotek, mirasçıların haczedilmezlik şikayetinde bulunmalarını engellemez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06 Mart 2024 tarihli kararına göre hukuki ilişki kooperatif üyelik ilişkisi olduğundan ayıbın niteliğine bakılmaksızın beş yıllık zamanaşımı süresi teslim tarihinden itibaren başlatılmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14 Şubat 2024 tarihli kararına göre şekil bakımından geçersiz olan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre kısmî ifada da tarafların yaptıkları sözleşme ile bağlı oldukları kabul edilmelidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 18 Ekim 2023 tarihli kararına göre ihale alıcısının ihale bedelini süresinde yatıramamasının kişisel kusurundan değil banka işlemlerinde yaşanan yoğunluktan kaynaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 31 Ocak 2024 tarihli kararına göre gerekçeli kararın tebliği tarihi itibarıyla vekilin elektronik tebligat adresi bulunmadığından gerekçeli karar vekile klasik usulle tebliğ edilebilir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 22 Ocak 2024 tarihli kararına göre icra takibinde ilamın icrası istenmeyip mahkeme dosyasına sunulan teminat mektubunun faizinin talep edildiği anlaşılmaktadır.