KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

İŞE BAŞLATILMADIĞI SABİT İŞÇİ YÖNÜNDEN BOŞTA GEÇEN SÜRE ALACAĞI İÇİN İCRA İNKAR TAZMİNATI VERİLEBİLİR.

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2024/10252
Karar No      : 2024/14467

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ KARARLARI ARASINDAKİ
UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE DAİR
Y A R G I T A Y   İ L  M I

I. BAŞVURU

Başvurucu vekili dilekçesinde; müvekkili işçiler tarafından açılan işe iade davaları sonucunda verilen feshin geçersizliğine ilişkin hükümlerin kesinleştiğini, müvekkillerince kanuni süresi içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunulduğu hâlde başvuruya cevap verilmediği gibi hükmedilen işe iade sonrası alacakların da ödenmediğini, söz konusu alacaklar hakkında genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerine işverence itiraz edildiğini, bunun üzerine müvekkilleri tarafından aynı konuda ve aynı davalıya karşı açılan benzer itirazın iptali davalarının açıldığını, anılan davalar sonucu Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. ve 12. Hukuk Daireleri tarafından verilen kararlarda davalı işveren aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında çelişkili kararlar verildiğini belirterek uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.

II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 01.07.2024 tarihli ve 2024/6 Esas, 2024/9 Karar sayılı kararı ile; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi ve 12. Hukuk Dairesi tarafından boşta geçen süre ücreti ile ilgili olarak davalı işveren aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği konusunda farklı kararlar verildiği, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan işe iade davalarında boşta geçen süre ücreti alacağının İlk Derece Mahkemesince likit olarak belirlendiği, uyuşmazlık konusu dosyalarda davacı işçilerin davalı işverence işe başlatılmadığı hususunun ihtilaf konusu olmadığı, dolayısıyla boşta geçen süre ücretine ilişkin likit bir alacağın söz konusu olduğu, bu alacak yönünden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek başvuru konusu Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında uyuşmazlık bulunduğu ve söz konusu uyuşmazlığın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda giderilmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.

III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR

A. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 04.07.2023 tarih ve 2023/1178 Esas, 2023/1600 Karar sayılı Kararı.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının işe iade kararı ile tespit edilen alacaklarının ödenmemesi üzerine İnegöl İcra Müdürlüğünün 2022/9044 sayılı dosyası ile davalı aleyhinde ilamsız icra takibi yoluna başvurduğu, icra takibine davalının itirazı sonrası itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemiyle dava açtığı, itirazın iptali davasına ilişkin olarak İnegöl 1. İş Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalı ve davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının işe iade davasının kesinleşmesi ve icra takibinin işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine ilişkin olması nedeniyle, davacının 10 iş günlük süre içinde işe başlatılma başvurusunda bulunduğunun ihtilaf konusu olmadığı, davacı işe başlatılmadığından boşta geçen süre ücretine hak kazandığı, sendikal tazminat yönünden işe başvuru veya işverenin işe başlatma şartının aranmadığı, işe iade davasında alacaklar belirlendiğinden brüt alacaklar bakımından alacağın likit olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu değerlendirilerek, taraflar vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

B. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 04.07.2023 tarih ve 2023/1179 Esas, 2023/1601 Karar sayılı Kararı.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının işe iade kararı ile tespit edilen alacaklarının ödenmemesi üzerine İnegöl İcra Müdürlüğünün 2022/9040 sayılı dosyası ile davalı aleyhinde ilamsız icra takibi yoluna başvurduğu, icra takibine davalının itirazı sonrası itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemiyle dava açtığı, itirazın iptali davasına ilişkin olarak İnegöl 1. İş Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalı ve davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının işe iade davasının kesinleşmesi ve icra takibinin işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine ilişkin olması nedeniyle, davacının 10 iş günlük süre içinde işe başlatılma başvurusunda bulunduğunun ihtilaf konusu olmadığı, davacı işe başlatılmadığından boşta geçen süre ücretine hak kazandığı, sendikal tazminat yönünden işe başvuru veya işverenin işe başlatma şartının aranmadığı, işe iade davasında alacaklar belirlendiğinden brüt alacaklar bakımından alacağın likit olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu değerlendirilerek, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

C. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 08.02.2024 tarih ve 2024/56 Esas, 2024/254 Karar sayılı Kararı.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının işe iade kararı ile tespit edilen alacaklarının ödenmemesi üzerine İnegöl İcra Müdürlüğünün 2022/9042 sayılı dosyası ile davalı aleyhinde ilamsız icra takibi yoluna başvurduğu, icra takibine davalının itirazı sonrası itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemiyle dava açtığı, itirazın iptali davasına ilişkin olarak İnegöl 1. İş Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, boşta geçen süre ücreti alacağı yönünden işçinin işverene başvurusunun samimi olup olmadığının ve süresinde başvuru yapılıp yapılmadığının yargılama ile değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bu alacak için icra inkar tazminatına hükmedilmediği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalı ve davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi ikinci fıkrasına göre itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması, gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gerektiği, itirazın iptali davasına konu alacaklardan boşta geçen süre ücretinin şartlı olarak belirlendiği, davacının işe iade talebinin samimi olup olmamasının ve süresi içerisinde müracaat edip etmediği hususlarının yargılamayla ortaya çıkacağı, taraflar arasında işe başlatma hususunun ihtilaflı olması hâlinde, likit olmayan boşta geçen süre alacağı yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmayacağı gerekçe gösterilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Başvuru konu Bölge Adliye Mahkemelerinin kararları arasındaki uyuşmazlık, somut davalarda davalı işveren aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğine ilişkindir.

B. İlgili Hukuk

1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.

2. 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan düzenlemeye göre; "Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek" bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.

3. 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise "(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir."

4. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun)"Geçersiz feshin sonuçları" kenar başlıklı 7036 sayılı Kanun ile değişik 21 inci maddesinin ilgili kısımları şu şekildedir:

"Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları

Madde 21 - İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.

Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.

(Ek fıkra: 12/10/2017-7036/12 md.) Mahkeme veya özel hakem, ikinci fıkrada düzenlenen tazminat ile üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakları, dava tarihindeki ücreti esas alarak parasal olarak belirler.

İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.

İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

...

Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir."

5. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67 nci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

"(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir."

5. Dairemizin 15.05.2023 tarihli ve 2023/6993 Esas, 2023/7149 Karar sayılı kararı.

C. Değerlendirme

1. Uyuşmazlığın esasına yönelik değerlendirmeden önce, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine dayanan taleplerle ilgili olarak dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar verdiği sırada, uyuşmazlığın hangi daire görüşü doğrultusunda veya ne şekilde giderilmesi gerektiğine yönelik görüş bildirip bildiremeyeceği ele alınmalıdır. İlgili hükümde, uyuşmazlığın giderilmesinin gerekçeli olarak istenmesi üzerine bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulunun kendi aralarında toplanacakları ve kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini isteyecekleri düzenlenmiştir. Kanun'daki "kendi görüşleri" ifadesinden anlaşılması gereken husus, başkanlar kurulunun bölge adliye mahkemesi kararları arasında uyuşmazlık bulunup bulunmadığı yönündeki görüşüdür. Uyuşmazlığın giderilmesinin gerekip gerekmediği veya hangi daire kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği yönündeki karar, Yargıtay ilgili hukuk dairesince verilir. Keza ilgili daire uyuşmazlığı mutlaka uyuşmazlık konusu daire kararları çerçevesinde ele alıp gidermek zorunda değildir. Gerektiği takdirde uyuşmazlığın, bölge adliye mahkemesi kararlarında belirtilen gerekçelerden farklı gerekçe ile de giderebilir. Başkanlar kurulunun uyuşmazlığın hangi bölge adliye mahkemesinin kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği konusunda bir görüş ortaya koyması, ilgili yasal düzenlemeye aykırı olduğu gibi yargısal bir faaliyette bulunulması anlamına geleceğinden yerinde de değildir (Yargıtay 9. HD, 2023/6993 E., 2023/7149 K.). Somut olayda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunca daire kararları arasında uyuşmazlık bulunup bulunmadığının belirlenmesi ile yetinilmesi gerekirken, uyuşmazlığın hangi daire görüşü doğrultusunda giderilmesi gerektiğinin belirtilmesi isabetsiz olup eleştirilmiştir.

2. Başvuru konusu kararlara yönelik değerlendirmede ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince; itirazın iptali davasına konu alacaklardan boşta geçen süre ücretinin şartlı olarak belirlendiği, davacının işe iade talebinin samimi olup olmamasının ve süresi içerisinde müracaat edip etmediği hususlarının yargılamayla ortaya çıkacağından bahisle boşta geçen süre alacağı yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmayacağı sonucuna ulaşılmıştır.

3. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince; davacı işçinin 10 iş günlük süre içinde işe başlatılma başvurusunda bulunduğu hâlde davalı işverence işe başlatılmadığı hususunun ihtilaf konusu olmadığı, işçinin boşta geçen süre ücretine hak kazandığı, işe iade davasında boşta geçen süre ücretinin parasal miktarının belirlendiği ve alacağın likit olduğu, söz konusu alacak yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu kabul edilmiştir.

4. Bu açıklamalara göre uyuşmazlık; işçinin kanuni süresi içinde işe başlatılma başvurusunda bulunduğu ve hatta işe başlatılmadığı hususlarının ihtilaf konusu olmadığı durumda, boşta geçen süre ücreti alacağı bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olup olmadığı noktasındadır.

5. 4857 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. İşçi de feshin geçersizliğine dair kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır.

6. Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi işçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı hâlde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması hâlinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bunun sonucu olarak da işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların kazanılması mümkün olmaz.

7. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi hâlinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü hâlinde dahi kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.

8. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa likit bir alacaktan söz edilemez.

 9. Dosya içeriklerine göre başvurucu işçiler tarafından işveren aleyhinde açılan işe iade davaları neticesinde başvurucu işçilerin işe iadesinin, sendikal tazminatın ve 4 aylık boşta geçen süre ücretinin ve diğer haklarının hüküm altına alındığı, işe iadeye ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine başvurucu işçilerce kanuni süresi içinde işe başlamak için işverene noter aracılığı ile ihtarname keşide edildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığa konu itirazın iptali davalarında işçilerin 10 iş günlük süresi içinde işe başlatılma başvurusunda bulunduğu noktasında taraflar arasında bir ihtilaf olmadığı gibi işverence bu başvuru karşısında işçilerin işe başlamaya davet edildiği yönünde bir savunma da yapılmamıştır. Bu durumda takip konusu boşta geçen süre ücreti alacağının varlığı noktasındaki uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği söylenemeyeceğinden mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmelidir.

10. Bu açıklamalara göre başvuru konusu Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın, işçinin kanuni süresi içinde işe başlatılma başvurusunda bulunduğu ve işe başlatılmadığı hususlarının ihtilaf konusu olmadığı, durumda boşta geçen süre ücreti alacağı yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğuna dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 12. Hukuk Dairesinin 04.07.2023 tarihli kararları doğrultusunda giderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

V. KARAR

1. Uyuşmazlığın, süresi içinde işe başlatılma başvurusunda bulunduğu ve işe başlatılmadığı tartışmasız olan işçinin boşta geçen süre ücreti alacağı yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğuna dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 04.07.2023 tarih ve 2023/1178 Esas, 2023/1600 Karar; 2023/1179 Esas, 2023/1601 Karar sayılı kararları doğrultusunda giderilmesine,

2. Dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,

3. Karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemelerinin hukuk dairelerine bildirilmesi için Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Başkan                       Üye                               Üye                          Üye                      Üye
Doç. Dr. Seracettin      Ömer Faruk Herdem    Betül Azizağaoğlu     Şehnaz Kırmaz    Hüseyin Sarıkamış