KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

DOĞRUDAN KISITLI BORÇLU HAKKINDA BAŞLATILAN TAKİPTE ÖDEME EMRİNİN VASİYE TEBLİĞ EDİLMESİ DE SONUCA ETKİLİ DEĞİLDİR.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2024/3448
KARAR NO    : 2024/8968

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           : 
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ                     : 18.03.2024
NUMARASI             : 2023/1849 - 2024/753

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Kiraz Koyuncu Ceylan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, mirasçı borçluların icra mahkemesine başvurularında, murisleri aleyhine başlatılan takibin kesinleşmediğini ileri sürerek gönderilen muhtıranın iptalini istedikleri, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, borçluların istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Hukuk davalarında olduğu gibi, icra takibinin taraflarının da taraf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Dava ve takip ehliyeti, kişinin bizzat veya temsilcisi aracılığıyla bir davada veya takipte usul veya takip işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek veya tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptir. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar bazı istisnai (kişiye sıkı surette bağlı haklarını kullanmada; TMK'nin 453, 462/7, 359, 455. maddelerindeki) hallerde dava ve takip ehliyetine sahiptirler. Bu durumlar dışında ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların dava ve takip ehliyetleri yoktur. Bu nedenle takip ehliyeti olmayanlar tarafından başlatılmış veya takip ehliyeti olmayanlara karşı başlamış veya devam edilmiş icra takipleri ve takip işlemleri geçersizdir. Anılan kişilerin, istisnai haller dışındaki dava ve takiplerde kanuni temsilcileri tarafından temsil olunmaları zorunludur.

Takip ehliyeti yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre kamu düzenine ilişkin olduğundan her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebilir. İcra müdürü ve icra mahkemesi bu işlemlerin geçersizliğini kendiliğinden (re'sen) gözetmelidir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, borçlu Ömer D.'ın takip tarihi olan 8.11.2021 tarihinde önce Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.06.2021 tarih ve 2020/86 Esas 2021/817 Karar sayılı ilamı ile vesayet altına alındığı ve kendisine Zeynep D.'ın vasi olarak atandığı, takibin ise yasal temsilcisi olarak vasisi hasım gösterilmeksizin doğrudan kısıtlı borçlu hakkında başlatıldığı, bu şekilde hazırlanan ödeme emrinin kısıtlıya ve vasiye ayrı ayrı tebliğ edildiği, kısıtlı borçlu Ömer D.'ın 29.08.2022 tarihinde öldüğü, alacaklının 19.09.2022 tarihli talebi üzerine mirasçılara örnek 4-5 nolu icra emri tebliğ edildiği, alacaklının 2.11.2022 tarihli talebi ile mirasçılara sehven örnek 4-5 nolu icra emri gönderildiğini ileri sürerek bu defa örnek 7 nolu ödeme emri gönderilmesini istediği, 3.11.2022 tarihli örnek 7 nolu ödeme emri tebliği üzerine mirasçı borçlular tarafından takibe itiraz edildiği, 10.11.2022 tarihli müdürlük kararı ile takibin durdurulduğu, alacaklı vekilinin bu kez de 24.02.2023 ve 27.02.2023 tarihli talepleri ile mirasçılara sehven örnek 7 nolu ödeme emri gönderildiğini ileri sürerek muhtıra gönderilmesini istediği ve mirasçılara borcun ödenmesi ihtarını içerir 27.02.2023 tarihli muhtıranın gönderildiği görülmüştür.

Vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve kısıtlı adına itiraz ve şikayet haklarını vasi kullanacağından, doğrudan kısıtlı borçlu hakkında takip yapılamaz. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece de re'sen gözetilmesi gerekir. Doğrudan kısıtlı borçlu hakkında başlatılan takipte ödeme emrinin vasiye tebliğ edilmesi de sonuca etkili değildir.

O halde, kısıtlı borçluyu temsilen vasisi hasım gösterilmek suretiyle usulüne uygun olarak başlatılmış ve kesinleşmiş bir takip bulunmadığından şikayetin kabulü ile şikayetçi borçlulara gönderilen muhtıranın iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Şikayetçi borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 18.03.2024 tarih ve 2023/1849 Esas 2024/753 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 20.03.2023 tarih ve 2023/168 Esas 2023/231 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan            Üye                 Üye                   Üye                 Üye
A. TUNCAL      M. ÇAMUR     S. ÖZTEMİZ     M. T. UYAR     A. AYAN