
BELİRSİZ ALACAK DAVASINDA DAVACININ BAŞLANGIÇTA DAVA KONUSU ETMEDİĞİ BAZI DOSYALARDAKİ KARŞI YAN VEKALET ÜCRETLERİNİ TALEP ARTTIRIM DİLEKÇESİYLE DAVAYA DAHİL ETMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/268
Karar No : 2024/3793
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28.09.2023
EK KARAR TARİHİ : 10.07.2019
SAYISI : 2021/735 E., 2023/274 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda verilen kararın Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Mahkemece reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktarın 7.970,18 TL olup karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine; şartları taşıyan davalı vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 06/03/2009 tarihli "Avukatlık Hizmet ve Ücret Sözleşmesi" imzalandığını, bu sözleşme ile hem davalıya verdiği danışmanlık hizmeti karşılığında aylık ücret hem de takip ettiği dava ve icra takipleri için belirli oranlarda ücret almasının kararlaştırıldığını ancak ihtara rağmen müvekkilinin, Beyoğlu 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/32 D.İş. sayılı tevdi mahalli tayini dosyasından doğan akdi vekalet ücretinin, İstanbul 6. İcra Dairesinin 2009/36811 sayılı icra dosyasından doğan akdi vekalet ücreti ile karşı yan vekalet ücretinin, İstanbul 6.İcra Dairesinin 2010/11879 sayılı icra dosyasından doğan ücretinin, İstanbul 6. İcra Dairesinin 2010/12897 sayılı icra dosyasından doğan akdi ve karşı yan vekalet ücretinin, İstanbul 11. İcra Dairesinin 2007/1071 sayılı icra dosyasından doğan akdi vekalet ücretinin, İstanbul 1. Fikri Haklar Hukuk Mahkemesinin 2008/141 sayılı dava dosyasından doğan akdi vekalet ücretinin, İstanbul Vergi Mahkemesi dosyasından akdi vekalet ücretinin ödenmediğini, sözleşmenin 5. maddesiyle takip ettiği işlerden alacağı ücretin kararlaştırıldığını ileri sürerek ve belirsiz alacak davası açtığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 18/05/2015 havale tarihli dilekçesiyle talep sonucunu bilirkişi raporuna göre 34.511,14 TL’ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, taraflar arasındaki 06/03/2009 tarihli avukatlık hizmet ve ücret sözleşmesinin tarafların ortak iradesi ile sona erdirildiğini ve tarafların karşılıklı olarak mahsuplaştıklarını, sözleşmenin 5. maddesinde b ve c bentlerinde değeri para ile ölçülebilen uyuşmazlıklardan söz edildiğini, para ile ölçülemeyen işlerin a bendi kapsamına gireceğini dolayısıyla ayrıca bir vekalet ücreti ödenmeyeceğini, davacının tüm alacaklarının ödendiğini davayı açmakta kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29/12/2015 tarihli kararıyla; taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 06.03.2009 tarihli Avukatlık Hizmet ve Ücret sözleşmesinin geçersiz ve taraflar arasında bağlayıcı olmadığı, davacı tarafın hukuki yardım verdiği dosyalardan sonuçlanan ve sonuçlanmakla muaccel hale gelen vekalet ücreti alacakları için Avukatlık Kanununun 164 üncü maddesinin dördüncü ve sonuncu fıkralarına göre vekalet ücreti talep edebileceği davacının hukuki yardım verdiği dosyalardan sonuçlanan ve muaccel hale gelen alacaklarının bilirkişi tarafından hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16/05/2019 tarih 2016/8682 esas 2019/6241 karar sayılı ilamıyla, davalının, davacı ve yanında çalışan avukatlarca icra dosyalarında reddiyat makbuzu ile vekalet ücreti alacağını dosyalardan tahsil ettiğini ve karşı yan vekalet ücretine hükmedilmesinin mükerrer tahsilata yol açacağını beyan ederek bilirkişi raporuna itiraz ettiğini, davacı tarafından takip edilen icra dosyalarında yer alan reddiyat makbuzlarında davacının yanında çalışan avukat Gülistan Tarakçı’nın teslim alan olarak yer aldığının anlaşıldığını, o halde Mahkemece, davalının bilirkişi raporuna itirazı dikkate alınarak karşı yan vekalet ücreti bakımından mükerrer tahsilat olup olmayacağı araştırılıp, gerekirse ek bilirkişi raporu ya da taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, itirazları karşılar nitelikte yeni bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına davalının sair temyiz itirazlarının mevcut aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 24/09/2020 tarih, 2019/265e esas 2020/187 karar sayılı kararıyla, avukatın tahsil ettiği paranın içinde bulunan ve kendisine ait olan karşı yan vekalet ücretini davalıya ödediğine ilişkin yazılı bir belge ibraz edemediği, karşı yan vekalet ücreti talebinin mükerrer tahsilat niteliğinde bulunduğunu, davacının hukuki yardım verdiği ve dava konusu yaptığı icra ve dava dosyaları nedeniyle sözleşme geçersiz olduğundan Avukatlık Kanununun 164 üncü maddesinin dördüncü ve sonuncu fıkralarına göre talep edebileceği toplam vekalet ücretinin 18.489,79 TL olarak tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL'si temerrüt tarihi olan 06/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte olmak üzere toplam 18.489,79 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
2. Mahkemenin belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
3. Dairenin 08/11/2021 tarih, 2021/662 esas 2021/10965 karar tarihli ilamıyla, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, tahsil edilip davalı tarafa yapılan ödemeler ile ilgili tarihlere ait davalı şirket defterleri ve banka kayıtlarının celbi talebinde bulunulmasına rağmen Mahkemece ilgili defter ve kayıtlar getirtilmeden eksik inceleme ile karar verildiği, ayrıca, her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki 06/03/2009 tarihli avukatlık hizmet ve ücret sözleşmesinin geçersiz ve taraflar arasında bağlayıcı olmadığı kabul edilmiş ise de; taraflar arasında görülen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/04/2014 tarihli ve 2012/649 E. 2014/131 K. sayılı kararında aynı avukatlık hizmet ve ücret sözleşmesi geçerli kabul edilerek hükme esas alındığından ilgili sözleşmenin geçerli ve tarafları bağlayıcı olduğunun kabulü gerektiği, buna göre Mahkemece; taraflar arasındaki 06/03/2009 tarihli avukatlık hizmet ve ücret sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edilerek, davalı şirketin ticari defterleri dahil tüm ticari kayıtları ve ilgili banka kayıtlarının getirtilmesi veya yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması, bu incelemeyle birlikte dosyaya sunulan diğer delillerin mükerrer tahsilat yapılıp yapılmadığı konusunda değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, tarafların sair temiyiz itirazlarının mevcut aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma sonrası yapılan yargılamada banka kayıtları getirtilip, bilirkişiye şirket defterleri için yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 10.000,00 TL'si temerrüt tarihi olan 06.01.2013 tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte olmak üzere toplam 26.540,95 TL'nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, taleple bağlılık ilkesinin aşıldığını, davacının karşı yan vekalet ücreti talep etmediği dosyalarda da karşı yan vekalet ücretinin hesaplandığını, sözleşmedeki "tahsil edilen değer" ifadesinin "icra yoluyla tahsil edilen toplam tutardan yasal kesintiler ile karşı yan vekalet ücretinin çıkartılması sonucu kalan bedelin" anlaşılması gerektiğini, buna göre hesaplama yapıldığında davacının vekalet ücreti olarak talep edebileceği tutarın 8.978,77 TL olacağı, davacının 20.505,17 TL'yi vekalet ücreti alacağına istinaden uhdesinde tuttuğu için herhangi bir alacağı kalmadığını, bilakis borçlu durumda olduğunu, bilirkişi raporunda seçenekli hesaplama yapıldığı halde mahkemece hangisinin neden tercih edildiğinin gerekçesinin belirtilmediğini, kararda bilirkişi raporundaki hesaplamalara yer verilmekle yetinildiğini bunun hukuki dinlenilme hakkını zedelediğini, karardan işleyecek faizin ne olduğunun anlaşılamadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet ücreti alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarih, 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarih ve 13/5 sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleşmiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Davacı vekilinin dava dilekçesinde, müvekkilinin dört icra dosyasında ve üç farklı mahkemede görülen iş ve davalarda davalının vekilliğini yapmış olması nedeniyle aralarındaki ücret sözleşmesine göre belirlenecek akdi vekalet ücretinin ve icra dosyalarının üçünden karşı yan vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmasına rağmen, 18/05/2015 tarihli dilekçesiyle karşı yan vekalet ücreti talep edilmeyen üç dosya için karşı yan vekalet ücretinin hesaplandığı 04/05/2015 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen toplam alacak miktarına göre talep sonucunu 34.511,14 TL'ye yükselttiği anlaşılmaktadır.
3. Mahkemece hükme esas alınan 09/08/2023 tarihli son bilirkişi raporunda da davacının dört dosya için karşı yan vekalet ücreti talebinin bulunmadığı belirtilerek bu dosyalar için karşı yan vekalet ücretinin hesaba dahil edildiği ve edilmediği iki farklı alacak hesabı yapılmış olup Mahkemece bu dosyalar için de karşı yan vekalet ücretinin dahil edildiği hesaplamaya göre karar verilmiştir.
4. Dava belirsiz alacak davası olarak açılmış bulunduğundan davacının başlangıçta dava konusu etmediği bazı dosyalardaki karşı yan vekalet ücretlerini talep arttırım dilekçesiyle davaya dahil etmesi mümkün değildir. Buna göre Mahkemece, davacının yalnızca İstanbul 6. İcra Dairesinin 2009/36811, 2010/11879 ve 2010/12897 numaralı dosyalarından hem karşı yan vekalet ücreti hem akdi vekalet ücreti talep ettiği diğer dört dosyadan yalnızca akdi vekalet ücreti talebi olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken davacının yalnızca akdi vekalet ücreti talep ettiği İstanbul 11. İcra Dairesinin 2007/10711 numaralı, İstanbul 1.Fikri Sınai Haklar Mahkemesinin 2008/141 esas numaralı ve İstanbul Vergi Mahkemesi dosyası hakkında karşı yan vekalet ücretinin de hesaplanarak belirlenen alacak tutarı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacının temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddine,
2. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
3. Temyiz olunan kararın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harçlarının talep halinde ilgilisine iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
Filiz Pınarcı Emir Ateş Muzaffer Gürkanlı İsmail Ulukul Osman Kiper
BELİRSİZ ALACAK DAVASINDA DAVACININ BAŞLANGIÇTA DAVA KONUSU ETMEDİĞİ BAZI DOSYALARDAKİ KARŞI YAN VEKALET ÜCRETLERİNİ TALEP ARTTIRIM DİLEKÇESİYLE DAVAYA DAHİL ETMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/268
Karar No : 2024/3793
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28.09.2023
EK KARAR TARİHİ : 10.07.2019
SAYISI : 2021/735 E., 2023/274 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda verilen kararın Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Mahkemece reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktarın 7.970,18 TL olup karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine; şartları taşıyan davalı vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 06/03/2009 tarihli "Avukatlık Hizmet ve Ücret Sözleşmesi" imzalandığını, bu sözleşme ile hem davalıya verdiği danışmanlık hizmeti karşılığında aylık ücret hem de takip ettiği dava ve icra takipleri için belirli oranlarda ücret almasının kararlaştırıldığını ancak ihtara rağmen müvekkilinin, Beyoğlu 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/32 D.İş. sayılı tevdi mahalli tayini dosyasından doğan akdi vekalet ücretinin, İstanbul 6. İcra Dairesinin 2009/36811 sayılı icra dosyasından doğan akdi vekalet ücreti ile karşı yan vekalet ücretinin, İstanbul 6.İcra Dairesinin 2010/11879 sayılı icra dosyasından doğan ücretinin, İstanbul 6. İcra Dairesinin 2010/12897 sayılı icra dosyasından doğan akdi ve karşı yan vekalet ücretinin, İstanbul 11. İcra Dairesinin 2007/1071 sayılı icra dosyasından doğan akdi vekalet ücretinin, İstanbul 1. Fikri Haklar Hukuk Mahkemesinin 2008/141 sayılı dava dosyasından doğan akdi vekalet ücretinin, İstanbul Vergi Mahkemesi dosyasından akdi vekalet ücretinin ödenmediğini, sözleşmenin 5. maddesiyle takip ettiği işlerden alacağı ücretin kararlaştırıldığını ileri sürerek ve belirsiz alacak davası açtığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 18/05/2015 havale tarihli dilekçesiyle talep sonucunu bilirkişi raporuna göre 34.511,14 TL’ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, taraflar arasındaki 06/03/2009 tarihli avukatlık hizmet ve ücret sözleşmesinin tarafların ortak iradesi ile sona erdirildiğini ve tarafların karşılıklı olarak mahsuplaştıklarını, sözleşmenin 5. maddesinde b ve c bentlerinde değeri para ile ölçülebilen uyuşmazlıklardan söz edildiğini, para ile ölçülemeyen işlerin a bendi kapsamına gireceğini dolayısıyla ayrıca bir vekalet ücreti ödenmeyeceğini, davacının tüm alacaklarının ödendiğini davayı açmakta kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29/12/2015 tarihli kararıyla; taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 06.03.2009 tarihli Avukatlık Hizmet ve Ücret sözleşmesinin geçersiz ve taraflar arasında bağlayıcı olmadığı, davacı tarafın hukuki yardım verdiği dosyalardan sonuçlanan ve sonuçlanmakla muaccel hale gelen vekalet ücreti alacakları için Avukatlık Kanununun 164 üncü maddesinin dördüncü ve sonuncu fıkralarına göre vekalet ücreti talep edebileceği davacının hukuki yardım verdiği dosyalardan sonuçlanan ve muaccel hale gelen alacaklarının bilirkişi tarafından hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16/05/2019 tarih 2016/8682 esas 2019/6241 karar sayılı ilamıyla, davalının, davacı ve yanında çalışan avukatlarca icra dosyalarında reddiyat makbuzu ile vekalet ücreti alacağını dosyalardan tahsil ettiğini ve karşı yan vekalet ücretine hükmedilmesinin mükerrer tahsilata yol açacağını beyan ederek bilirkişi raporuna itiraz ettiğini, davacı tarafından takip edilen icra dosyalarında yer alan reddiyat makbuzlarında davacının yanında çalışan avukat Gülistan Tarakçı’nın teslim alan olarak yer aldığının anlaşıldığını, o halde Mahkemece, davalının bilirkişi raporuna itirazı dikkate alınarak karşı yan vekalet ücreti bakımından mükerrer tahsilat olup olmayacağı araştırılıp, gerekirse ek bilirkişi raporu ya da taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, itirazları karşılar nitelikte yeni bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına davalının sair temyiz itirazlarının mevcut aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 24/09/2020 tarih, 2019/265e esas 2020/187 karar sayılı kararıyla, avukatın tahsil ettiği paranın içinde bulunan ve kendisine ait olan karşı yan vekalet ücretini davalıya ödediğine ilişkin yazılı bir belge ibraz edemediği, karşı yan vekalet ücreti talebinin mükerrer tahsilat niteliğinde bulunduğunu, davacının hukuki yardım verdiği ve dava konusu yaptığı icra ve dava dosyaları nedeniyle sözleşme geçersiz olduğundan Avukatlık Kanununun 164 üncü maddesinin dördüncü ve sonuncu fıkralarına göre talep edebileceği toplam vekalet ücretinin 18.489,79 TL olarak tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL'si temerrüt tarihi olan 06/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte olmak üzere toplam 18.489,79 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
2. Mahkemenin belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
3. Dairenin 08/11/2021 tarih, 2021/662 esas 2021/10965 karar tarihli ilamıyla, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, tahsil edilip davalı tarafa yapılan ödemeler ile ilgili tarihlere ait davalı şirket defterleri ve banka kayıtlarının celbi talebinde bulunulmasına rağmen Mahkemece ilgili defter ve kayıtlar getirtilmeden eksik inceleme ile karar verildiği, ayrıca, her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki 06/03/2009 tarihli avukatlık hizmet ve ücret sözleşmesinin geçersiz ve taraflar arasında bağlayıcı olmadığı kabul edilmiş ise de; taraflar arasında görülen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/04/2014 tarihli ve 2012/649 E. 2014/131 K. sayılı kararında aynı avukatlık hizmet ve ücret sözleşmesi geçerli kabul edilerek hükme esas alındığından ilgili sözleşmenin geçerli ve tarafları bağlayıcı olduğunun kabulü gerektiği, buna göre Mahkemece; taraflar arasındaki 06/03/2009 tarihli avukatlık hizmet ve ücret sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edilerek, davalı şirketin ticari defterleri dahil tüm ticari kayıtları ve ilgili banka kayıtlarının getirtilmesi veya yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması, bu incelemeyle birlikte dosyaya sunulan diğer delillerin mükerrer tahsilat yapılıp yapılmadığı konusunda değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, tarafların sair temiyiz itirazlarının mevcut aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma sonrası yapılan yargılamada banka kayıtları getirtilip, bilirkişiye şirket defterleri için yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 10.000,00 TL'si temerrüt tarihi olan 06.01.2013 tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte olmak üzere toplam 26.540,95 TL'nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, taleple bağlılık ilkesinin aşıldığını, davacının karşı yan vekalet ücreti talep etmediği dosyalarda da karşı yan vekalet ücretinin hesaplandığını, sözleşmedeki "tahsil edilen değer" ifadesinin "icra yoluyla tahsil edilen toplam tutardan yasal kesintiler ile karşı yan vekalet ücretinin çıkartılması sonucu kalan bedelin" anlaşılması gerektiğini, buna göre hesaplama yapıldığında davacının vekalet ücreti olarak talep edebileceği tutarın 8.978,77 TL olacağı, davacının 20.505,17 TL'yi vekalet ücreti alacağına istinaden uhdesinde tuttuğu için herhangi bir alacağı kalmadığını, bilakis borçlu durumda olduğunu, bilirkişi raporunda seçenekli hesaplama yapıldığı halde mahkemece hangisinin neden tercih edildiğinin gerekçesinin belirtilmediğini, kararda bilirkişi raporundaki hesaplamalara yer verilmekle yetinildiğini bunun hukuki dinlenilme hakkını zedelediğini, karardan işleyecek faizin ne olduğunun anlaşılamadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet ücreti alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarih, 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarih ve 13/5 sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleşmiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Davacı vekilinin dava dilekçesinde, müvekkilinin dört icra dosyasında ve üç farklı mahkemede görülen iş ve davalarda davalının vekilliğini yapmış olması nedeniyle aralarındaki ücret sözleşmesine göre belirlenecek akdi vekalet ücretinin ve icra dosyalarının üçünden karşı yan vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmasına rağmen, 18/05/2015 tarihli dilekçesiyle karşı yan vekalet ücreti talep edilmeyen üç dosya için karşı yan vekalet ücretinin hesaplandığı 04/05/2015 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen toplam alacak miktarına göre talep sonucunu 34.511,14 TL'ye yükselttiği anlaşılmaktadır.
3. Mahkemece hükme esas alınan 09/08/2023 tarihli son bilirkişi raporunda da davacının dört dosya için karşı yan vekalet ücreti talebinin bulunmadığı belirtilerek bu dosyalar için karşı yan vekalet ücretinin hesaba dahil edildiği ve edilmediği iki farklı alacak hesabı yapılmış olup Mahkemece bu dosyalar için de karşı yan vekalet ücretinin dahil edildiği hesaplamaya göre karar verilmiştir.
4. Dava belirsiz alacak davası olarak açılmış bulunduğundan davacının başlangıçta dava konusu etmediği bazı dosyalardaki karşı yan vekalet ücretlerini talep arttırım dilekçesiyle davaya dahil etmesi mümkün değildir. Buna göre Mahkemece, davacının yalnızca İstanbul 6. İcra Dairesinin 2009/36811, 2010/11879 ve 2010/12897 numaralı dosyalarından hem karşı yan vekalet ücreti hem akdi vekalet ücreti talep ettiği diğer dört dosyadan yalnızca akdi vekalet ücreti talebi olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken davacının yalnızca akdi vekalet ücreti talep ettiği İstanbul 11. İcra Dairesinin 2007/10711 numaralı, İstanbul 1.Fikri Sınai Haklar Mahkemesinin 2008/141 esas numaralı ve İstanbul Vergi Mahkemesi dosyası hakkında karşı yan vekalet ücretinin de hesaplanarak belirlenen alacak tutarı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacının temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddine,
2. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
3. Temyiz olunan kararın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harçlarının talep halinde ilgilisine iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
Filiz Pınarcı Emir Ateş Muzaffer Gürkanlı İsmail Ulukul Osman Kiper