TAŞINMAZIN AYNINA İLİŞKİN SUYA VAKİ MÜDAHALENİN ÖNLENMESİ İSTEMLİ UYUŞMAZLIĞIN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER MAHKEMESİNDE ÇÖZÜLMESİ HUSUSUNDA KESİN YETKİ SÖZ KONUSUDUR.
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/3569
Karar No : 2025/1972
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 24.06.2024
SAYISI : 2024/1348 E., 2024/1659 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı köyün idari sınırları içerinde bulunan su kaynağına davalı tarafından haksız şekilde müdahale edildiğini belirterek el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu suyun genel su olduğu, genel sulardan herkesin kadim ve öncelik haklarını ihlal etmemek koşulu ile faydalı ihtiyacı oranında yararlanabileceği, tarafların tapu maliki olmasa bile sudan yararlanma hakkı bulunduğu, mevcut hâliyle dahi suyun bir kısmının boşa aktığı, davalı tarafın yapılan incelemeler neticesinde suya ihtiyacının sabit olup haksız bir müdahalesinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildi.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile sonuca gidildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, davalı köyde bulunan içme suyu sondaj kuyularına yönelik inceleme yapılmadığını, sadece davalı köyün ihtiyacına yönelik değerlendirme ve hesaplamalar yapılmış olup davacı köyün su ihtiyacı üzerinde durulmadığını, su gözelerinin davacı köyün idari sınırlarında kaldığını, başkasının arazisinden çıkan sudan faydalanabilmek için birinci koşulun kendi arazisinden suyun çıkmıyor olması ikinci koşulun ise suyu elde edilebilmesi için fahiş masraf gerektirmesi olduğunu, su rejimi kurulmadan hüküm tesis edildiğini ve dava konusu gözenin Artova ilçesi idari hudutları dışında kalmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince yetkisizlik kararı verilmediğini, beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, suya vaki müdahalenin önlenmesi talebine ilişkindir.
Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki başlıklı 6100 sayılı Kanun'un 12. maddesinin birinci fıkrasında "...Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir..." düzenlemesi mevcuttur.
Kesin yetki kamu düzenine ilişkin olduğundan re'sen incelenmesi gerekir. Bu husus, 6100 sayılı Kanun'un 114. maddesinin “ç” dendi gereği dava şartıdır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, haksız el atıldığı iddia edilen (Hasan Hüseyin Çeşmesi adlı) su kaynağının (hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna göre) davacı ve davalı köyün sınırları içerinde kalmadığı, komşu Tokat ili, Pazar ilçesi, B. Köyünde bulunan 101 ada 1 parsel üzerinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Tokat ili, Pazar ilçesi, B. Köyünde bulunan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Pazar ilçesinin bağlı olduğu yargı çevresine bağlı bulunduğu görülmektedir.
6100 sayılı Kanun'un 12. maddesinin birinci fıkrası gereğince taşınmazın aynına ilişkin suya vaki müdahalenin önlenmesi istemli uyuşmazlığın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözülmesi hususunda kesin yetki söz konusu olup dava konusu Tokat ili, Pazar ilçesi, B. Köyündeki su kaynağı yönünden davanın bağlı bulunduğu ilgili asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bu durumda İlk Derece Mahkemesince, 6100 sayılı Kanun'un 12. maddesi değerlendirilerek kesin yetki kuralına göre yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O hâlde Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararının yukarıda açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bozma sebebine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
3. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin yatırılan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hikmet Onat Ramazan Ülger Mustafa Erol Bayram Şen Necmi Apaydın
TAŞINMAZIN AYNINA İLİŞKİN SUYA VAKİ MÜDAHALENİN ÖNLENMESİ İSTEMLİ UYUŞMAZLIĞIN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER MAHKEMESİNDE ÇÖZÜLMESİ HUSUSUNDA KESİN YETKİ SÖZ KONUSUDUR.
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/3569
Karar No : 2025/1972
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 24.06.2024
SAYISI : 2024/1348 E., 2024/1659 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı köyün idari sınırları içerinde bulunan su kaynağına davalı tarafından haksız şekilde müdahale edildiğini belirterek el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu suyun genel su olduğu, genel sulardan herkesin kadim ve öncelik haklarını ihlal etmemek koşulu ile faydalı ihtiyacı oranında yararlanabileceği, tarafların tapu maliki olmasa bile sudan yararlanma hakkı bulunduğu, mevcut hâliyle dahi suyun bir kısmının boşa aktığı, davalı tarafın yapılan incelemeler neticesinde suya ihtiyacının sabit olup haksız bir müdahalesinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildi.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile sonuca gidildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, davalı köyde bulunan içme suyu sondaj kuyularına yönelik inceleme yapılmadığını, sadece davalı köyün ihtiyacına yönelik değerlendirme ve hesaplamalar yapılmış olup davacı köyün su ihtiyacı üzerinde durulmadığını, su gözelerinin davacı köyün idari sınırlarında kaldığını, başkasının arazisinden çıkan sudan faydalanabilmek için birinci koşulun kendi arazisinden suyun çıkmıyor olması ikinci koşulun ise suyu elde edilebilmesi için fahiş masraf gerektirmesi olduğunu, su rejimi kurulmadan hüküm tesis edildiğini ve dava konusu gözenin Artova ilçesi idari hudutları dışında kalmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince yetkisizlik kararı verilmediğini, beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, suya vaki müdahalenin önlenmesi talebine ilişkindir.
Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki başlıklı 6100 sayılı Kanun'un 12. maddesinin birinci fıkrasında "...Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir..." düzenlemesi mevcuttur.
Kesin yetki kamu düzenine ilişkin olduğundan re'sen incelenmesi gerekir. Bu husus, 6100 sayılı Kanun'un 114. maddesinin “ç” dendi gereği dava şartıdır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, haksız el atıldığı iddia edilen (Hasan Hüseyin Çeşmesi adlı) su kaynağının (hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna göre) davacı ve davalı köyün sınırları içerinde kalmadığı, komşu Tokat ili, Pazar ilçesi, B. Köyünde bulunan 101 ada 1 parsel üzerinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Tokat ili, Pazar ilçesi, B. Köyünde bulunan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Pazar ilçesinin bağlı olduğu yargı çevresine bağlı bulunduğu görülmektedir.
6100 sayılı Kanun'un 12. maddesinin birinci fıkrası gereğince taşınmazın aynına ilişkin suya vaki müdahalenin önlenmesi istemli uyuşmazlığın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözülmesi hususunda kesin yetki söz konusu olup dava konusu Tokat ili, Pazar ilçesi, B. Köyündeki su kaynağı yönünden davanın bağlı bulunduğu ilgili asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bu durumda İlk Derece Mahkemesince, 6100 sayılı Kanun'un 12. maddesi değerlendirilerek kesin yetki kuralına göre yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O hâlde Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararının yukarıda açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bozma sebebine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
3. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin yatırılan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hikmet Onat Ramazan Ülger Mustafa Erol Bayram Şen Necmi Apaydın

