
MÜŞTEREK HESAPLARDA BULUNAN PARANIN DİĞER EŞ TARAFINDAN ÇEKİLDİĞİ İDDİASIYLA TAHSİLİ İSTEMİNE İLİŞKİN DAVANIN, KATILMA ALACAĞI DAVASINI BEKLETİCİ SORUN YAPMASI GEREKİR.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/19
Karar No : 2025/160
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17.10.2023
SAYISI : 2022/171 E., 2023/431 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile 1987 tarihinde evlendiğini, 2011 yılının Nisan ayında aralarında yaşanan tartışma sonrasında 24.04.2011 tarihinde müşterek hesaplarındaki paranın büyük bir kısmını davalının çektiğini, davalı ile Almanya'da boşandıklarını, Adana 6. Aile Mahkemesinin 2012/672 E. ve 2013/1196 K. sayılı kararı ile de boşanmalarına karar verildiğini, davalının habersizce çektiği paranın 23.05.2014 tarihli döviz kuruna göre 1.094.055,00 TL olduğunu, bu miktarın yarısının müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 547.027,00 TL’nin 24.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 23.05.2016 tarihli dilekçesi ile hem para birimi hem de miktar bakımından davayı ıslah ettiğini bildirerek 39.257,99 USD (dava tarihi itibariyle 81.833,278 TL) ve 229.487,44 Avro (dava tarihi itibariyle 651.973,80 TL) olmak üzere dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.06.2016 tarihli kararıyla; davalının davacının haberi olmadan müşterek hesaplarındaki parayı çektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 885.777,78 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemenin 29.06.2016 tarihli kararının süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 25.01.2018 tarihli ilamla; ıslah dilekçesi ile alacağın Dolar ve Avro üzerinden tahsili talep edildiği halde Mahkemece Türk Lirası üzerinden hüküm kurulduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
2. Davalı vekilinin karar düzeltme talebi Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.06.2020 tarihli ilamıyla, davacı dava dilekçesinde hissesine düşen parayı Türk Lirası olarak, ıslah dilekçesinde de Dolar ve Avro'nun Türk Lirası karşılığı olarak tahsilini talep ettiği ancak Mahkemece talep edilen 733.807,078 TL yerine talep aşılarak 885.877,78 TL'ye hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairenin 25.01.2018 tarihli ilamının kaldırılmasına karar verilmiştir.
3. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemenin 17.12.2020 tarihli kararıyla, davanın kabulü ile 733.807,078 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili kararına karşı davalı ve katılma yoluyla davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.11.2021 tarihli kararı ile onanmasına karar verilmiştir.
4. Davalı vekilinin karar düzeltme talebi Dairemizin 03.03.2022 tarihli ilamıyla; 01.01.2002 tarihinden önce davacı tarafından yatırılan paranın kişisel mal olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, dava konusu banka hesaplarında bulunan paranın taraflar arasında görülen katılma alacağı davasına konu olup olmadığı araştırılarak taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması yönünde bozulmasına, onama ilamının kaldırılmasına ve Mahkeme kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
5. Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulü ile, 32.257,99 USD'nin ve 124.161,31 Euro'nun dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı asıl; Mahkemece katkı ve katılma davasının kabul edilmediğini, buna ilişkin talebini Adana 6. Aile Mahkemesine gönderilmesinin gerektiğini ancak gönderilmediğini, bozma ilamına aykırı davranıldığını, TL üzerinden hüküm kurulması gerekirken Dolar ve Avro üzerinden hüküm kurulduğunu, kazanılmış hakka aykırı davranıldığını, ev kredisinin davacının maaşından ödenmediğini, maaşının ev kredisini ödemeye yeterli olmadığını, düğünden önce sahibi olduğu altınlar ile düğünde takılan altınlara el koyduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, müşterek hesaplarda bulunan paranın, davalı tarafından çekildiği iddiasıyla tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemenin 29.06.2016 tarihli kararı ile, 885.777,78 TL'nin davalıdan tahsiline karar verildiği, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.06.2020 tarihli ilamıyla, Mahkemece talep edilen 733.807,078 TL yerine talep aşılarak 885.877,78 TL'ye hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmakla davalı yönünden usulü kazanılmış hakka aykırı davranmak suretiyle TL yerine Dolar ve Euro üzerinden karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Dairemizin 03.03.2022 tarihli ilamıyla, dava konusu banka hesaplarında bulunan paranın taraflar arasında görülen katılma alacağı davasına konu olup olmadığının araştırılması yönünden bozma yapıldığı, taraflar arasında Adana 6. Aile Mahkemesinin 2014/222 E. sayılı katılma alacağı davasının bulunduğu, söz konusu davada davalı Mustafa tarafından dosyaya sunulan 18.04.2013 tarihli cevap dilekçesinde davaya konu müşterek hesaplardan bahsedildiği görülmekle anılan dava ile temyize konu davanın birbirini etkileyeceği anlaşıldığından katılma alacağı davasının sonucunun beklenilmesi ve sonucu dairesinde karar verilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan tensip tutanağı ile istenen ancak duruşma tutanaklarında geldiği hususunda bilgi yazmayan ve incelenmesi gereken Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/846 E. sayılı dosyanın da tüm deliller ile birlikte incelenmesi gerekmektedir.
O halde Mahkemece, yukarıda bahsedilen eksiklikler tamamlanarak Dairemizin 03.03.2022 tarihli bozma ilamı doğrultusunda karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Battal Yılmaz Halil Özdemir Adviye Füsun Ayaz Hikmet Kanık Osman Kiper
MÜŞTEREK HESAPLARDA BULUNAN PARANIN DİĞER EŞ TARAFINDAN ÇEKİLDİĞİ İDDİASIYLA TAHSİLİ İSTEMİNE İLİŞKİN DAVANIN, KATILMA ALACAĞI DAVASINI BEKLETİCİ SORUN YAPMASI GEREKİR.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/19
Karar No : 2025/160
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17.10.2023
SAYISI : 2022/171 E., 2023/431 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile 1987 tarihinde evlendiğini, 2011 yılının Nisan ayında aralarında yaşanan tartışma sonrasında 24.04.2011 tarihinde müşterek hesaplarındaki paranın büyük bir kısmını davalının çektiğini, davalı ile Almanya'da boşandıklarını, Adana 6. Aile Mahkemesinin 2012/672 E. ve 2013/1196 K. sayılı kararı ile de boşanmalarına karar verildiğini, davalının habersizce çektiği paranın 23.05.2014 tarihli döviz kuruna göre 1.094.055,00 TL olduğunu, bu miktarın yarısının müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 547.027,00 TL’nin 24.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 23.05.2016 tarihli dilekçesi ile hem para birimi hem de miktar bakımından davayı ıslah ettiğini bildirerek 39.257,99 USD (dava tarihi itibariyle 81.833,278 TL) ve 229.487,44 Avro (dava tarihi itibariyle 651.973,80 TL) olmak üzere dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.06.2016 tarihli kararıyla; davalının davacının haberi olmadan müşterek hesaplarındaki parayı çektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 885.777,78 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemenin 29.06.2016 tarihli kararının süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 25.01.2018 tarihli ilamla; ıslah dilekçesi ile alacağın Dolar ve Avro üzerinden tahsili talep edildiği halde Mahkemece Türk Lirası üzerinden hüküm kurulduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
2. Davalı vekilinin karar düzeltme talebi Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.06.2020 tarihli ilamıyla, davacı dava dilekçesinde hissesine düşen parayı Türk Lirası olarak, ıslah dilekçesinde de Dolar ve Avro'nun Türk Lirası karşılığı olarak tahsilini talep ettiği ancak Mahkemece talep edilen 733.807,078 TL yerine talep aşılarak 885.877,78 TL'ye hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairenin 25.01.2018 tarihli ilamının kaldırılmasına karar verilmiştir.
3. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemenin 17.12.2020 tarihli kararıyla, davanın kabulü ile 733.807,078 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili kararına karşı davalı ve katılma yoluyla davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.11.2021 tarihli kararı ile onanmasına karar verilmiştir.
4. Davalı vekilinin karar düzeltme talebi Dairemizin 03.03.2022 tarihli ilamıyla; 01.01.2002 tarihinden önce davacı tarafından yatırılan paranın kişisel mal olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, dava konusu banka hesaplarında bulunan paranın taraflar arasında görülen katılma alacağı davasına konu olup olmadığı araştırılarak taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması yönünde bozulmasına, onama ilamının kaldırılmasına ve Mahkeme kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
5. Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulü ile, 32.257,99 USD'nin ve 124.161,31 Euro'nun dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı asıl; Mahkemece katkı ve katılma davasının kabul edilmediğini, buna ilişkin talebini Adana 6. Aile Mahkemesine gönderilmesinin gerektiğini ancak gönderilmediğini, bozma ilamına aykırı davranıldığını, TL üzerinden hüküm kurulması gerekirken Dolar ve Avro üzerinden hüküm kurulduğunu, kazanılmış hakka aykırı davranıldığını, ev kredisinin davacının maaşından ödenmediğini, maaşının ev kredisini ödemeye yeterli olmadığını, düğünden önce sahibi olduğu altınlar ile düğünde takılan altınlara el koyduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, müşterek hesaplarda bulunan paranın, davalı tarafından çekildiği iddiasıyla tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemenin 29.06.2016 tarihli kararı ile, 885.777,78 TL'nin davalıdan tahsiline karar verildiği, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.06.2020 tarihli ilamıyla, Mahkemece talep edilen 733.807,078 TL yerine talep aşılarak 885.877,78 TL'ye hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmakla davalı yönünden usulü kazanılmış hakka aykırı davranmak suretiyle TL yerine Dolar ve Euro üzerinden karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Dairemizin 03.03.2022 tarihli ilamıyla, dava konusu banka hesaplarında bulunan paranın taraflar arasında görülen katılma alacağı davasına konu olup olmadığının araştırılması yönünden bozma yapıldığı, taraflar arasında Adana 6. Aile Mahkemesinin 2014/222 E. sayılı katılma alacağı davasının bulunduğu, söz konusu davada davalı Mustafa tarafından dosyaya sunulan 18.04.2013 tarihli cevap dilekçesinde davaya konu müşterek hesaplardan bahsedildiği görülmekle anılan dava ile temyize konu davanın birbirini etkileyeceği anlaşıldığından katılma alacağı davasının sonucunun beklenilmesi ve sonucu dairesinde karar verilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan tensip tutanağı ile istenen ancak duruşma tutanaklarında geldiği hususunda bilgi yazmayan ve incelenmesi gereken Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/846 E. sayılı dosyanın da tüm deliller ile birlikte incelenmesi gerekmektedir.
O halde Mahkemece, yukarıda bahsedilen eksiklikler tamamlanarak Dairemizin 03.03.2022 tarihli bozma ilamı doğrultusunda karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Battal Yılmaz Halil Özdemir Adviye Füsun Ayaz Hikmet Kanık Osman Kiper