KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

KADININ MÜŞTEREK HANEDE BAŞKA BİR ERKEKLE BİRKAÇ GECE KALDIĞI SOMUT OLAYDA ZİNA İDDİASI İSPATLANMIŞTIR.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/5181
Karar No      : 2024/4556

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 16.03.2023
SAYISI                                 : 2022/1485 E., 2023/444 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı ve birleşen boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının asıl, birleşen ve erkeğin birleşen davasının kabulüne, erkeğin tazminat talebine ilişkin karşı davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı Murat D. vekilleri Avukat K.A. ve Avukat O.H.D. ve karşı taraf davacı-davalı Leyla D. vekili Avukat İ.E. geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 11.06.2024 gününde tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadını sürekli yalnız bıraktığını, küçümsediğini, haftanın 4 gününü dışarıda 3 gününü de kendisine ayırarak geçirdiğini, kadının kendisini aramasını bile sorun haline getirdiğini, "Leyla beni çok arıyor, rahatsız ediyor" diyerek kadını ailesine şikayet ettiğini, eve hiç gelmediğini ya da habersiz geç geldiğini, aynı yatakta yatmadığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, ortak çocuk olmaması nedeniyle doktora gitmeyi reddettiğini, sürekli aşağıladığını, hor gördüğünü, sadakatsiz davrandığını, "Benim dostum var, seni artık istemiyorum" dediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı- davalı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin nüfus kaydında 18.02.2019 tarihinde tanıdığı Zeynep Lina isimli bir çocuğunun bulunduğunu, çocuğun varlığını öğrenir öğrenmez bu davayı açtıklarını belirterek tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini, kadının evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ütü, temizlik, bulaşık, çamaşır gibi ev işlerini yapmadığını, evde yemek yapmadığını, kavga çıkardığını, hakaret ettiğini, misafir istemediğini, misafirliğe gitmediğini, erkeğin ailesine cephe aldığını, erkeğin ailesine aldığı küçük hediyeleri bile sorun ettiğini, erkek markete gittiğinde dahi defalarca aradığını, kıskançlık gösterdiğini, iş yerinde defalarca arayıp küçük düşürdüğünü, kadının sağlığından kaynaklanan nedenlerle çocuklarının olmadığını, tarafların çocuk edinmek amacıyla kuruma başvurduklarını, beş ay beklediklerini ve günü geldiğinde kadının nedensiz olarak son anda vazgeçtiğini, çocuk olmaması nedeniyle erkeği suçladığını, hakaretler edip aşağıladığını, psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini ve erkeğin tüm eşyalarını kapıya koyduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- davacı erkek vekili, 02.02.2018 tarihli dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat talep etme hakları saklı kalmak kaydıyla, cevap dilekçesindeki itirazları baki kalmak üzere, karşı davayı takipsiz bıraktıklarını beyan etmiştir.

3. Davalı- davacı erkek vekili, yargılamanın 01.03.2018 tarihli celsesinde özetle; karşı dava olarak açtıkları maddî ve manevî tazminat davasından feragat ettiklerini, ancak cevap dilekçesi kapsamını tekrar ettiklerini beyan etmiştir.

4. Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, bir polis memuru ile ilişki yaşadığını, kadının 0533 ... .. 58 no'lu hattı, polis memurunun ise 0507 ... .. 55 no'lu hattı kullandığını, kadının bu kişi ile müşterek konutta sabahladığını, cinsel birliktelikleri olduğunu belirterek tarafların sadakat yükümlülüğünün ihlali nedeniyle boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 14.02.2019 tarih ve 2017/727 E 2019/125 K Karar sayılı kararı ile; "... Asıl davada, tarafların birbirlerine karşı birlik görevlerini yerine getirmediği, erkeğin kadına hakaret ettiği, evde eşyalara zarar verdiği, zaman zaman evi terk ettiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, karısını istemediğini söylediği, boşanma yönünde ısrarcı davrandığı, kadının da aşırı kıskanç olduğu, kocasını sürekli kontrol ettiği, kocasının ailesi ile görüşmesinde sıkıntı çıkardığı, zaman zaman evi terk ettiği, kocanın ağır, kadının az kusurlu olduğu, erkeğin birleşen davasında kadının polis memurunu müşterek haneye aldığı, bu kişinin müşterek hanede birkaç gece kaldığı, eylemin zina olarak değerlendirilmesi gerektiği" gerekçesiyle, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine aylık 800,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminata ilişkin davasının feragat nedeniyle reddine, erkeğin birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına ve erkek lehine 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın tarafından erkeğin birleşen davasının kabulü, nafakaların ve tazminatların miktarı; davalı- davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, karşı davada vekalet ücret, erkek lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 08.03.2021 tarih ve 2019/1130 Esas, 2021/430 Karar sayılı kararı ile; Kayseri 6. Aile Mahkemesi'nin 2021/150 Esas sayılı dosyası ile kadın tarafından zina hukuksal nedenine dayalı dava açıldığı, davaların birleştirerek görülmesi gerektiği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ".. erkeğin eşine hakaret ettiği, onu istemediğini söylediği, boşanma yönünde ısrarcı olduğu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, evdeki eşyalara zarar vererek evi terk ettiği, kadının ise aşırı kıskanç olduğu, eşini sürekli kontrol ettiği, ailesiyle görüştüğünde tartışma çıkardığı, evi terk ettiği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, birleşen davalar kapsamında tarafların her ikisinin de zina yaptığı, bu nedenle asıl dava ile birleşen davaların kabulüne karar verildiği, davalı erkeğin karşı davasının boşanma talebini içermediği, maddî-manevî tazminata yönelik dava olduğu, davalı tarafça maddî-manevî tazminat talebinden feragat edildiği, ancak karşı dava dilekçesinin cevap dilekçesi olarak kabulünün istendiği, bu nedenle davalının maddî-manevî tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verildiği" gerekçesiyle, kadının asıl ve birleşen davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın lehine aylık 800,00 TL tedbir nafakasına, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan, boşanmaya neden olan olaylarda az kusurlu olan kadın lehine aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davasının feragat nedeniyle reddine, erkeğin birleşen davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, erkeğin şartları oluşmayan tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin birleşen davasının kabulü, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının asıl ve birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince asıl dava kapsamında taraflara yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği, erkeğin nüfus kaydı uyarınca Hatice isimli kadından doğma 30.01.2019 doğumlu Zeynep Lina isimli çocuğunun bulunduğu, erkeğin bu çocuğu 18.02.2019 tarihli tanıma senedi ile tanıdığı, kadının çocuğu birleşen davasından kısa süre önce öğrendiğini beyan ettiği ve kadının zina eylemini daha erken tarihte öğrendiğine dair delil bulunmadığı anlaşıldığından, kadının zinaya dayanan birleşen davasının ispatlandığı, erkeğin zinaya dayanan birleşen davası yönünden ise; dosyaya sunulan Barış A. imzalı "beyanımdır" başlıklı iki sayfa yazı içeriğinin delil mahiyetinde kabul edilemeyeceği, Barış A. isimli şahsın disiplin soruşturma evrakında bulunan 08.05.2019 tarihli ifadesinde "kadının evine sadece iki defa gittiğini, kalma süresinin bir saati geçmediğini, cinsel yakınlaşmalarının olmadığını, birliktelik yaşamadığını ve sunulan 'beyanımdır' başlıklı yazıdaki imzanın kendisine ait olmadığını" beyan ederek "beyanımdır" başlıklı belge içeriğini inkar ettiği, öte yandan erkek tarafından Barış A. isimli kişinin tanıklığına dayanılmadığı, o halde sunulan "beyanımdır" başlıklı belge ile erkeğin bu kişi ile olan mesajlaşmalarının delil olarak kabulü ile hükme esas alınmasının doğru olmadığı, erkeğin tanığı Doğan'ın beyanının ise zina iddiasını ispata elverişli ve yeterli olmadığı, erkek birleşen davasını zina hukuksal nedenine dayalı olarak açtığına ve zina iddiasını ispatlayamadığına göre erkek tarafından açılan birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği, öte yandan, dosya kapsamında bulunan fotoğraflar uyarınca kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılmakta ise de, erkek tarafından asıl davaya cevap dilekçesinde bu iddianın ileri sürülmediği dikkate alındığında, kadına sadakatsiz davranışta bulunma kusurunun yüklenmesinin de mümkün olmadığı, bu hâle göre; evlilik birliği içinde erkeğin, eşine hakaret ettiği, onu istemediğini söylediği, boşanma yönünde ısrarcı olduğu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, evdeki eşyalara zarar vererek evi terk ettiği ve zina yaptığı, kadının ise aşırı kıskanç olduğu, eşini sürekli kontrol ettiği, ailesiyle görüştüğünde tartışma çıkardığı, evi terk ettiği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının bu hususa ilişkin istinaf isteminin kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle erkeğin zinaya dayalı birleşen davasının reddine, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, erkeğin dava tarihinden 6 gün sonra İ. Cam Ltd Şti'ndeki 3 milyon 360 bin TL sermaye karşılığı payını başka bir ortağa devretmesi, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, paranın alım gücü, beklenen menfaatlerin kapsamı ve erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliği dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf isteminin kısmen kabulü ile kadın lehine yasal faiziyle birlikte 80.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair, erkeğin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

 Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının asıl ve birleşen davasının kabulü, erkeğin birleşen davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin zinaya dayalı davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadının evlilik birliğinin sarsılması ve zinaya dayalı davalarının kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin zinaya dayalı davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadının, bir başka erkekle görüştüğü, bu kişiyi müşterek haneye aldığı, bu kişinin müşterek hanede birkaç gece kaldığı, bu kişi ile görüştüğünden kadının ailesinin de haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan durum karşısında kadının zina eyleminin ispatlanmış olduğu gözetilerek davacı- davalı erkeğin zinaya dayalı (4721 sayılı Kanun md. 161) boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin zinaya dayalı davasının reddi yönünden erkek yararına BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre kadının asıl ve birleşen davası ve fer'îleri yönünden de yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Leyla'dan alınarak Murat'a verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan V.                  Üye                    Üye                Üye                  Üye
A.Albayrak Doğan     Seydi Kahveci    Sevil Kartal    Hatıran Alper    Şaban Kazdal